4 Temmuz 2012 Çarşamba

AGATHA CHRİSTİE KOLLEKSİYONUM

















SEVİMLİ ÖRÜMCEK – ( Spiders Web )


SEVİMLİ ÖRÜMCEK – ( Spiders Web ) 
Agatha Christie'ye ait mi değil mi tartışılan bir kitap, araştırmalarım sonucu üzülerek öğrendim ki benim okuduğum Sevimli Örümcek , Agatha Christie ismiyle yayımlanmış başka bir yazarın kitabı. Agatha Christie'nin ise gercekten Sevimli Örümcek isimli bir eseri var ama bunu tiyatro oyunu olarak yazmıs ve sonra romana cevrilmiş. Konu ve karakter isimleri ise 2 Sevimli Örümcek eserinde birbiriyle alakası yok Agatha hayranları tarafından Sevimli Örümcek pek tutulmayan bir kitap , A.c. ismini görünce aldık ama okuduğumuz sadece bir A.C kopyası oldu. Bu kopya ile ilgili uzun uzun yazmısım bir de boşu boşuna yine de paylaşayım...
Bu kopyayı da sayarsak  83. Agatha Christie kitabımı okumuş bulunmaktayım ve belki de en sinir bozucu karakter bu kitapta karşıma çıktı diyebilirim.  Kitabın konusuna gelirsek ; Janie Cox adlı dul kalmış ve maddi sıkıntılar içerisindeki kadının aklına  eski arkadaşlarından Florence Bravo geliyor yıllar sonra. Zengin olan Florence’dan yardım alabileceğini düşünerek ona uğruyor. Florence ise tüm zenginliğine rağmen mutsuz durumda. 2. kocası hastalık hastası Charles Bravo ile mutsuz bir hayat sürüyor.  2. evliliğini yapmadan önce  önce ünlü doktor Gully ile kaçamak bir aşk yaşasalar da Gully de evli olduğu için onunla evlenemiyor çünkü skandaldan çok korkuyor ve şerefi kendisi için daha önemli. Bu yüzden Charles ile evleniyor ama sonuç hastalıklı bir koca dırdırcı bir kaynana, tüm parasının kontrolünü de kocasına verdiğinden evde sözü de geçmiyor ayrıca karakteri de zaten çok zayıf.  velhasıl; Eski arkadaşı Janie kendisine uğradığında ondan kendisiyle kalmasını ve karşılığında para teklif ediyor. Janie başta yok mok dese de daha sonra para tatlı geliyor tabii ve oturduğu evi de bir ressama kiralayarak, Florence’in yanına yerleşiyor. Görevi ise Charles’i Florence’den boşanmaya ikna etmek ve kaynanaya karşı Florence’i savunmak çünkü kadın kendisini ne kocasına ne de kaynanasına karşı savunabiliyor. Janie ile Florence konuşurlarken  eski mektuplardan söz açılıyor. Florence Gully ile aşk yaşarken Janie ile sıklıkla mektuplaşmıştır, ama bu mektuplarda yasak aşkı çağrıştıran birşeyler yoktur aslında fakata Janie bunları hatıra olsun diye saklamıştır. Florence ise yine de mektupların tehlikeli olabileceğini kocasının veya kaynanasının eline geçmemesi gerektiğinde ısrar etmekte ve mektupları istemektedir. Bundan sonra yaklaşık ortalama 7 sayfada bir ” mektupları bana ver”-” ” o mektupları mutlaka yak” konusu geçer bu hakikaten insanı biraz sıkıyor. Bu arada gözü açılan Janie ise mektupları vermemekte diretmektedir. Florence’i iyice etkisine almıştır. Bu arada ressam da Janie’yi çok etkilemiştir. Konuyu duyunca Janie’yi Florence’dan para sızdırmak konusunda kışkırtır ve o parayla evlenip Avrupa’da gezeceklerini vaad eder. Bundan sonra Janie tam bir şeytana dönüşür, çeşitli imalarla Florence’i tehdit eder mücevherler ister, kendisine elbiseler aldırır sonunda yüklü bir miktar para kopartmasını da başarır ve bunları ressama teslim eder. Ressam , Charles’ın ölmesi gerektiğini ima eden resimler çizer Janie’ye ama Janie bundan korkar. Kısa bir süre sonra ise Charles zehirlenerek ölür. Janie ise hala Florence’dan daha çok para koparmanın peşindedir , Charles’in ölümünden sonra ise Florence karakter olarak daha kuvvetlenmiştir ve bunu reddeder. Şaşıran ve eve dönen Janie’yi ise bir sürpriz daha beklemektedir ressam bütün eşyaları ve paraları alarak kaçmış ve Janie’yi bir güzel dolandırmıştır. Başta belirttiğim gibi şu ana kadar en sinir olduğum karakter bu kitapta Janie olarak karşıma çıktı. Böyle arkadaş düşman başına !!! Söylediği bir sürü yalan, arkadışına şantajlar, yaptığı yüzsüzlükler… Florence “git evimden senden nefret ediyorum ” diyor kadın hala ” canım cicim sen beni yanlış anladın”- ” beni bu kadar kolay başından atamazsın” gibi cümlelerle kadının evinden ayrılmıyor, habire tehditvari imalarda bulunaraka sinsi sinsi şantaj yapıyor, sürekli para koparmaya çalışıyor. Neyse ki Janie’nin sonu biraz içimi soğuttu, kitabın başındaki gibi sonunda da Janie beş parasız kalıyor ve hak ettiği sonu buluyor.
Kitabın sonu ise bayağı ilginç . Charles’ın katili hiç bir zaman bulunamıyor ve Agatha Christie kitabın sonunda kendince bence katil “…..” idi diyerek cinayetin kendince çözümünü ekliyor… Ben kitaba 7/10 verdim bu arada…Sürekli mektup konusunun gundeme gelmesi ve o mektupların bir türlü sahibini bulmaması çok sıktığı için puan kırdım.

ÖLÜMLE RANDEVU – ( Appointment with Death )


ÖLÜMLE RANDEVU –  ( Appointment with Death )
Daha önce filmini izlediğim eserlerden biriydi. konusunu bildiğimden kitabı hep okumuşum gıbı geldi ama okumadan birkaç gun evvel ıcını de bıraz karıstırınca okumadıgımı farkedıp cocuk gıbı sevındım.  Acıkcası kıtabını fılmınden daha cok sevdım , hatta kat kat daha guzel dıyebilirim ( peter ustinovlu versıyonu ıcın soyluyorum )
Oldukça surukleyici bir kitap bir kere , otoriter bir uvey anne ve onun baskılara maruz kalıp sinmiş üvey evlatları .. kadın gıt yat deyınce yatıyorlar o derece yanı, koca ınsan olmuşlar ama tek baslarına bır sey yapmaya cesaretlerı de yok tabıı butun parayı da uvey anne kontrol edınce gıkları da cıkamıyor. 
kadın aılesıyle birlikte yıllar sonra dışarı cıkma kararı alıyor ve bazı mısafırlerle yolları Petra'da kesişiyor , Petra kayalıklarında turıstık gezıye gıdıyorlar...
Aile uyelerı ; üvey anne, 3ü üvey olmak üzere 4 kardes, bir gelinden oluşurken , kardeslerden bırıne asık olan doktor bır kız, kardeşlerin bir diğerine hayranlık duyan unlu bır doktor, evli kadına platonık bır ask besleyen bır tanıdık, bir milletvekili ve eski bir murebbıye de gezıntıye cıkanlar arasında.. şüpheli sayımız oldukça fazla
Sonucta malum baskıcı otoriter yaslı ve huysuz teyzemız ölüyor ve kolunda bır ıgne ızıyle bulunuyor !
Hercule Poirot ise esas olaydan aylar evvel " bu kadın öldürülmeli ” cumlesını duyuyor ve soyleyenı rast geldiği an sesinden tanıyor ve cinayet olayını çözmeyi ustune alıyor.
    kıtabın sonunda ise hercule poirot şov var, herkesin kadını nasıl oldurmus olabilecegını tek tek açıklıyor.
karı - koca birbirinden suphelendıklerı ıcın yalana basvuruyorlar,
kardeslerın de her bırı bırbırınden supheleniyor aslında ve celişkili ifadeler verıyorlar
esas gercek ortaya cıktıgında herkesi bir şok beklıyor !
ve muhtesem fınal
tam 82. agatha christie kıtabım 9/10 verdım
filmini izlememiş olsam katili hayatta bilemezdım
gercekten sürpriz bir son…
peter ustinovun oynadıgı versıyonunu izlediğimden bahsetmiştim
şimdi sırada bir de david suchet li versıyonunu var umarım o hakkını vermiştir kıtabın ( bunu da daha sonra izledim ve en iyisinin kitqap olduguna karar verdım )

KIRMIZI İŞARET – ( The Agatha Christie Hour )


KIRMIZI İŞARET – ( The Agatha Christie Hour )
Okudukça ben bunları bır yerlerden hatırlıyorum dediğim öykülerle dolu bir kitap oldu, birkaç tane hiç hatırlamadığım ve daha önce bilmediğim öyküler de var fakat çoğu daha önce “Kanatların Çağrısı” kitabında bulunan öyküler. 81. kitabıma 5 verdim. 

MEKTUPLA GELEN ÖLÜM – ( DAKTİLODAKİ PARMAK- The Moving Finger )

MEKTUPLA GELEN ÖLÜM –  ( DAKTİLODAKİ PARMAK- The Moving Finger ) 


Kitap kasabaya yeni gelen Jerry Burtonun agzından anlatılıyor ,kardesı Joannayla birlikte kasabaya yerleşiyorlar. Kasabada imzasız mektup furyası almış başını gidiyor, hemen hemen herkese , yalan yanlış bilgiler içeren , bir nevi şantaj amacıyla gonderilmiş mektuplar yazılıyor, yenı gelen komsular da bu mektuplardan nasibini alıyor. Derken kasabanın ünlü avukatı Symıngtonun eşi ölü bulunuyor ve bu ımzasız mektuplar sonucunda ıntıhar ettiği sanılıyor.
Tam olay kapandı derken bir ölü daha bulununca 2 olayı birbirine baglamayı ve seri bir katil oldugunu akıl edebiliyorlar nıhayetınde.
Marple birden pat dıye ortaya cıkıverıyor 120.sayfalarda ve sadece tahmın ederek cınayetı cozuyor, katıle bır oyun oynayarak blöf yapıyor ve 3. cinayet işlenmeden polisler katili yakalıyor.
Her zamanki gibi sürpriz bir katilimiz var, ben de Marple gibi hiç ipuçlarını degerlendırmeden bır tahmın yuruttum ve dogru cıktı.
Marpleın birden ortaya cıkmasını ve cinayetın cozum yontemını pek sevmedim , 80.kitabım oldu 7,5 veriyorum.

APTAL TANIK – ( ÖLÜDEN MEKTUP VAR – Dumb Witness )

APTAL TANIK – ( ÖLÜDEN MEKTUP VAR – Dumb Witness ) 
Yaşlı bayan Emily Arundell karaciğer rahatsızlığından muzdarip bir halamız. Hayırsız yeğenlerını paskalya bayramında ağırlıyor ve bir gece basına talihsiz bir kaza(!) gelerek merdivenlerde yuvarlanıyor. Herkes suçu , topunu ortada bırakan yaramaz köpek Bob’a atsa da Emily Arundell topa basmadığını kendine bir tuzak hazırlandığını düşünerek Poirot’yu göreve çağırıyor, ama bu mektup Poirot’ya 2 ay gecikmeli gidince o arada kadını akrabalardan biri ortadan kaldırıyor, 3 adet yeğen, bir adet yeğenın nisanlısı, bir adet damat ve Emıly’nın yardımcısı bas suphelıler, suphelı listesi kısa da olunca ortaya çok karışık bır kıtap çıkmıyor, işin ılgıncı koskoca kösk ve bütün servetı de o kadar akraba yerine bu hızmetcıye bırakıyor yaslı hala. Genel sorgulamayla gecıyor kitap. Hastıngs pek etliye sütlüye karışmıyor zaten kafası da basmıyor, insanları sorgulaya sorgulaya Poirot kendıne gereklı ipuçlarını yakalıyor. Filminde daha baska cınayetler de işlenmişti yanlıs hatırlamıyorsam ama kıtapta baska cınayet gerçekleşmeden Poirot sucluyu etkısız hale getırdı. 79 kıtabım oldu 8/10 verdım. Filmini izlediğimde katili dogru tahmın ettıgımı yazmısım bir ipucundan yola çıkarak, katili bilerek okudum kıtabı da ama acaba yanlıs mı hatırlıyorum dedım baskalarına yoneltmeye basladı cunku agatha bazı yerlerde :D